22 Ekim 2013 Salı

HARİKA BİR BİLİMKURGU VE YAŞAMA TUTUNMA FİLMİ: YERÇEKİMİ (The Gravity-2013)


                                                                   This article is dedicated to all the people
                                                                                                           who made of the film The Gravity (2013)


     2012 yılı Ağustos ayında Yerçekimi (The Gravity-2013) filminin gösterime gireceği belliydi. Ben de Tess Gerritsen tarafından yazılan Uluslar arası Uzay İstasyonunda (ISS) geçen ve Türkçe’ye “Yörünge” ismiyle çevrilen bu okumuş olduğum aynı isimli romanı çok beğenmiştim. Yörünge (The Gravity) romanını geçen yıl (2012) blogumda da tanıtmıştım. (Linki burada). Hatta bu roman keşke filme uyarlansa diye düşünüyordum. O dönemlerde çekim aşamaları devam eden ve fragmanı bile bulunmayan Yerçekimi (The Gravity) filmi için basit bir macera-bilimkurgu filmi olur herhalde diye düşünmüştüm. Yanılmışım…Filmi 3D bir sinemada seyrettiğimde, Avatar’ın yönetmeni James Cameron’un söylediği gibi ben de hayranlıkla bakakaldım.

    Yerçekimi, neredeyse eksiksiz olan, olağanüstü görsellikle dolu harika bir film. Bu yazı, bu filme emeği geçen herkese adanmış olup seyredeceklere tavsiye niteliğinde taraflı bir yazı olacaktır. Yazıda filmin konusu, bu filmi niçin seyretmeniz gerektiği, daha sonra eklenmek üzere de film hakkında eleştiriler, filmin yapım aşamaları, meraklısı için ilgili diğer linkler gibi konu başlıkları olacak. 

Blog Notu: Resimlerin üstüne tıklayarak resimleri büyütebilirsiniz.

YERÇEKİMİ (The Gravity) FİLMİNİN KONUSU:

    Film, uzayla ilgili şu çarpıcı bilgilerle başlıyor: Dünya gezegeninin 600 km. yukarısında sıcaklık, +125 ile – 100 Celcius dereceleri arasında gidip gelir. Sesi taşıyacak hiçbir şey yoktur. Hava basıncı yoktur. Oksijen yoktur. Uzayda yaşam, olanaksızdır.


    Explorer isimli uzay mekiği, dünyanın üstündeki uzay boşluğundaki yörüngede görevdedir. Bu mekikte görevli olan Dr. Ray Stone (Sandra Bullock), görev komutanı Matt Kowalski (George Clooney) ile birlikte Hubble Uzay Teleskopuna bir tarama sistemi monte etmeye ve dünyaya giden veri akışını düzeltmeye çalışmaktadır. Hemen yakınlarındaki diğer astronotların yüzlerini göremeyiz. Dr. Ray’in kısmen bir fiziksel rahatsızlığı, kısmen de görevdeki acemiliği göze çarpmaktadır. Bunlardan daha önemlisi ise _daha sonradan öğreneceğimiz üzere_ yakın bir zamanda çocuğunu kaybetmiştir. Kowalski ise uzayda deneyim sahibi, artık son uçuşuna çıkmış, zor durumlarda bile espri yapabilen bir görev adamıdır.
    Houston (NASA) ile iletişim halindeler iken Rusların yörüngedeki kendi uydularını bir füzeyle vurdukları haberi gelir. Kısa bir süre sonra ise kötü haber gelir. Vurulan uydunun parçaları, uzayda gezinen diğer çöp cisimlerin kendi yörüngelerinden kopup yüksek hızla uzay boşluğunda dağılmalarına neden olmuştur. (Kessler Effect-Kessler Etkisi)
     Bu durum ise Explorer mekiği ile Hubble teleskopunun parçalanmasına ve diğer astronot arkadaşlarının ölümüne neden olur. Elbiseleri üzerindeki çok sınırlı oksijen kapasiteleri ile hayatta kalan bu ikili için zorlu yaşam mücadelesi başlamıştır. Nefesleri kesen bu mücadelede yörüngedeki diğer Uluslar arası Uzay İstasyonu’na (ISS)_ eski ismiyle Rusların Soyuz İstasyonuna_ ya da Çin Uzay İstasyonu’na kurtulmak için ulaşmaları mümkün olabilecek midir?... 


YERÇEKİMİ (THE GRAVITY-2013) FİLMİNİ NİÇİN SEYRETMELİSİNİZ?

1.    Abartısız olarak uzayla ilgili şu ana kadar yapılmış en gerçekçi, en iyi filmlerden biri olduğu için…

Filmin Fragmanı

2.  Gerçek hayata ve günümüz bilimine en yakın olan; batıda “Hard-Science Fiction” şeklinde isimlendirilen “bilime dayalı bilimkurgu”nun en kaliteli örneklerinden birini seyretmek için…
3.    Kendinizi gerçekten uzaydaymış gibi hissetmeniz için… Uzaya gidemeseniz de bir astronot gibi uzay boşluğunda bulunmanın nasıl bir şey olduğunu sanal olarak yaşamak için…
4.    Uzaydan dünyanın nasıl hem bu kadar harikulade, hem de nasıl bu kadar uzak ve erişilmez göründüğünü anlamak için…
5.    Filmi beğenen çok sayıda izleyicinin ve eleştirmenin yanılmadıklarını görmek için…
6.    Daha şimdiden İnternet Movie Data Base (IMDB) sitesinin puanlamasına göre 8.6 gibi oldukça yüksek bir puan aldığı ve şimdiden kült filmler kategorisine girmeye aday olduğu, bence en iyi bilimkurgu filmleri sıralamasında hep en yükseklerde bulunacağı için…
7.    3 Boyutlu film teknolojisinin (3D) bu filme ayrı bir karakter kattığı ve filmle çok uyumlu olduğu, böylelikle filmi izleme zevkini katladığı için…
8.    Basit denebilecek bir hayatta kalma senaryosu, uygun çekim teknikleri ve abartısız iki oyunculuk ile de çok iyi bir film çekilebileceğini görmek için…  
9.    Yönetmen Cuaron’un 4.5 yılını alan ve ona “Artık bundan sonra uzayda geçen bir film yapmam” dedirten; 100 milyon dolarlık yüksek bütçeli ve teknolojinin en son çekim tekniklerini kullanan Oscar’a aday olması çok muhtemel güzel ve nefes nefese bir film görmek için…


10.  George Clooney’in kısa, tebessüm ettiren rolünü görmek ve neredeyse filmi tek başına götüren Sandra Bullock’un etkili oyunculuğunu görmek için…

      BU FİLM SEYREDİLMELİDİR….ÖZELLİKLE DE 3D SİNEMADA…